Naomi Shiba Nye – Ç. Leyla Bayrı
Hepimiz, ölülerle konuşan ölüler olduğumuzu unutuyoruz.
—Jorge Luis Borges
İlkinde, Tampico’nun kuzeyindeki yolda,
Hayatın içimden kayıp geçtiğini hissettim,
çölde bir davul, duyması gittikçe zorlaşıyordu,
Yedi yaşındaydım, arabada uzanırdım,
palmiyelerin mide bulandırıcı geçişini izlemek camdan
Karnım ikiye bölünmüş bir kavundu tenimin içinde.
“İnsan nasıl anlar ölmeye yakınlaştığını?”
Yalvardım anneme.
Yol üzerindeydik günlerdir.
Garip bir güvenle yanıtladı,
“Artık yumruk yapamadığı zaman.”
Yıllar sonra gülümsüyorum o yolculuğu düşündüğümde,
ayrı gayrı geçmek zorunda kaldığımız sınırlar,
yanıtsız acılarla mühürlenmiş.
Ölmemiş olan ben, hala yaşıyor olan,
hala bütün sorularımın dibinde, arka koltukta uzanan,
küçücük bir eli sıkıp sıkıp açmak.
Making a Fist
We forget that we are all dead men conversing with dead men.
—Jorge Luis Borges
For the first time, on the road north of Tampico,
I felt the life sliding out of me,
a drum in the desert, harder and harder to hear.
I was seven, I lay in the car
watching palm trees swirl a sickening pattern past the glass.
My stomach was a melon split wide inside my skin.
“How do you know if you are going to die?”
I begged my mother.
We had been traveling for days.
With strange confidence she answered,
“When you can no longer make a fist.”
Years later I smile to think of that journey,
the borders we must cross separately,
stamped with our unanswerable woes.
I who did not die, who am still living,
still lying in the backseat behind all my questions,
clenching and opening one small hand.