BUÇUK üzre, bir yazışı
Enis Batur ile Aytek Sever’in mektup ve deneme hattında kesişen, eksik ile tamamlanmışlık arasındaki o huzursuz eşiği merkezine alan kısa ama yoğun bir metin. “Buçuk” kavramını yalnızca niceliksel bir ara durum olarak değil, düşünmenin, yazmanın ve var olmanın asli gerilimi olarak ele alan kitap, okuru kesinliklerin konforundan uzaklaştırarak aradalığın verimli alanına davet ediyor.
Metin boyunca “tam” ile “yarım” arasındaki fark, bir ölçü meselesi olmaktan çıkar; dilin, bilincin ve yaratım sürecinin temel sorunsalı hâline gelir. Batur’un kavramsal derinliği ve dilsel kıvraklığı, Sever’in sezgisel ve sorucu yaklaşımıyla yan yana gelirken, ortaya tek sesli bir metinden ziyade, düşüncenin iki uç arasında gidip geldiği bir yazışma alanı çıkar. Bu yazışma, tamamlanmaya direnen, bilinçli olarak “buçukta kalan” bir yapı kurar.
Kitap, “tam” olmanın laneti ile “buçuk”ta kalmanın kâbusu arasında salınan yazının sigorta işlevini tartışmaya açar. Tamamlanmış olanın kapanmışlığına karşı, buçuğun açıklığı, belirsizliği ve üretkenliği savunulur. Böylece BUÇUK üzre, bir yazışı, okura yalnızca bir metin değil; düşünme biçimi, okuma pratiği ve yazı ahlâkı önerir.
52 sayfalık bu yoğun çalışma, az sözle çok şey söylemenin mümkün olduğunu hatırlatan, felsefeyle edebiyat arasında konumlanan özgün bir çağrı niteliğinde. Tam olmayanın imkânlarına, yarımın ötesindeki anlam katmanlarına ilgi duyan okurlar için, dikkatle okunması gereken bir eşik metni.

HAYDAR HAYDAR
iki ayrı şiir damarını tek bir başlık altında buluşturan, çağdaş Türk şiirinde nadir rastlanan bir karşılaşma kitabı. Haydar Ergülen ile Haydar Eroğlu, bu çalışmada yalnızca adlarının ortaklığında değil, şiirin kadim ve aykırı bir hattında — şathiye geleneğinde — yan yana geliyor.
Kitap, Eroğlu’nun cesur, yer yer alaycı ve sorgulayıcı şathiyeleri ile Ergülen’in lirik duyarlığını taşıyan Demeler’den oluşuyor. Bu iki ses, modern şiirin diliyle yeniden kurulan bir şathiye evreninde birbirine değiyor; inanç, kader, zaman, ölüm, aşk ve gündelik hayat gibi temel temalar ironinin, içtenliğin ve sezginin iç içe geçtiği bir şiir alanında yankılanıyor.
Haydar Haydar, hem geleneğe yaslanan hem de onunla mesafeli bir ilişki kuran şiirleriyle, kutsal ile gündeliği, ciddi olanla oyunsu olanı aynı nefeste söyleyebilen bir şiir kitabı. Şairler, okuru kesin yargıların konforundan çıkararak sorunun, şüphenin ve şiirsel cesaretin alanına davet ediyor.
Modern şathiyenin günümüz diliyle yeniden yorumlandığı bu çalışma, şiirde iki ayrı sesin çatışmadan, birbirini çoğaltarak yan yana durabileceğini gösteren özgün bir deneyim sunuyor.
