Mutlu Yıllar

İnanç Avadit

Saydam ve sefil
Dünyayı yapmam karşılığında
Bana can verdiler
Soylular kıpırdanıyordu.

Korkarak karşıdan karşıya geçti Kaplumbağa
Sırtında sedef blokları
Uzun sürmüş bir yavaşlık dedi
Benim hayatım.

Ekvator’da bir çukuru taşımıştı sırtında
Sırtlanlar taştı koyu sularından okyanusun
Urdenizinde karaya oturan gemilerde
Fareler şarkılar söyledi sabaha dek.

Salyangozlar aktı damarımdaki nehirde
Son yolculuğuna uğurlandı canlılık
Uzunlarını yakmış
Üzerime üzerime gelen bu saldırganlığa
– Yaşam, dediler.

Bütün portakalların portakal rengi olmaması
Üzerine dört sayfalık bir deneme yazarak
Elektiriği yalayarak yalnızlıktan
Kendi adına konuşması yasaklanan
Sustu güneşe bakarak.

Gözlerini oğuşturdu
Ya bir semender
Ya semender hakkında bir rüya
Ya da bir semenderin rüyası.

En Yeniler

İnce Gezmelik – Osman Erkan

dönerken dünya mavi bir ses çıkarır, o sesi şairden başkası...

Bir Şairin İzleri: Nilgün Marmara Belgeseli

Yönetmenliğini Tolga Oskar’ın üstlendiği Nilgün belgeseli izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor....

İki Şairin Filmi: Tekerleme (1984)

Leyla Bayrı 1984 yapımı Tekerleme, Merlyn Solakhan’ın Berlin Film ve...

Ozan R. Kartal ile Haydi Etek Giyelim üzerine Söyleşi – Ceren Avşar

Ceren Avşar   “Roald Dahl’ın Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitabındaki her yöne...

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek...

Renk, Şiir ve İstanbul: Burhan Uygur’un Resim Dünyası

Burhan Uygur, Türkiye resim sanatında 1970–1990 döneminin en kendine...

Benzer İçerikler

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek denilen an daha çok başını çeviremediğin gökyüzü seninmiş gibi yapabilmek ile ilgili tamam doluyorum her şeye / boğum boğum grileşen şovalye...

Soğuk bir Noel Armağanı – Levent Karataş

bana noel’de verdiğin lavanta sabununu henüz kullanmadım ada sabahı kedilerle kahvaltı etmeden evvel verdiğin o soğuk armağanı bisikletlere bakıp cılız güneşlere aldanmış çiçek dallarını fotoğrafladığımız günün...

Mektūb – Reşit İmrahor

      Hânendesin. Yemin billarz hânendeyim. Yağmur yağmadan damlaların tizini duyuyorum, sen o tarz dinliyorsun diye. Cönkümde yazıldığı üzere; benim sana duyduğum şahane bir hayranlığım var. Ey gözleri maralım, saçları karamelam. Ey dudakları...