Kandırıyorum

Tevfik Kanoğlu

Sokağa açık bir pencere
Kokular döner kokuları
Tuzlu ayran burunlarda
Geçmişe raptiye kadınlar
Ve onların tatsız anıları

Bitmeyen yazılar peki
Garip bir matemle onlara bakıyorum
Uzak manzaraları,
Asırlardır hiç şaşmadan esen bu çürüme
Dalgın bakışlar ona, gözlerim
Görmediğim dipleri ona katıyorum

Bir şehri yaşamak peki,
İnatçı tek bir mevsimle
Saate bakmayıp oyalanmak
Kirpikler dudak olsa
Kuru bir ceviz parçasından yeniden yaratılsak
Bir çitisi dölün döleğin
Zamanın ağzını buz kırıklarıyla arardı
Vaktin kötü bir isteğe oyuluşunu
Bereket, gölgelerdeki çatlaktan
Deliklere sıvışan bolluktan tanıyorum

Lanetli denecek kadınları peki
Erkeğe benzer huyları uçkurları
Paçaların sülfürlü ışıltısı
İltifat etmekten tükrüklenmiş dudakları
Acemiyim. Hoş bir şey sanıyorum

Ağlamaktan beteri
Sokağa bakan huylu huysuz pencerelerin
Işıksız, en tekin yeri
Cansız kansız bir küre istemek için
Kendime aşık ediyorum onu
Huzurunda bütün dünyayı kandırıyorum

En Yeniler

“Şiir Okuyan 2 Kişi, 1’i Erkek 1’i Dişi” Podcast Serisi Başladı

160. Kilometre Yayın Yönetmeni Ömer Şişman’ın küratörlüğünde hazırlanan yeni...

İnce Gezmelik – Osman Erkan

dönerken dünya mavi bir ses çıkarır, o sesi şairden başkası...

Bir Şairin İzleri: Nilgün Marmara Belgeseli

Yönetmenliğini Tolga Oskar’ın üstlendiği Nilgün belgeseli izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor....

İki Şairin Filmi: Tekerleme (1984)

Leyla Bayrı 1984 yapımı Tekerleme, Merlyn Solakhan’ın Berlin Film ve...

Ozan R. Kartal ile Haydi Etek Giyelim üzerine Söyleşi – Ceren Avşar

Ceren Avşar   “Roald Dahl’ın Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitabındaki her yöne...

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek...

Benzer İçerikler

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek denilen an daha çok başını çeviremediğin gökyüzü seninmiş gibi yapabilmek ile ilgili tamam doluyorum her şeye / boğum boğum grileşen şovalye...

Soğuk bir Noel Armağanı – Levent Karataş

bana noel’de verdiğin lavanta sabununu henüz kullanmadım ada sabahı kedilerle kahvaltı etmeden evvel verdiğin o soğuk armağanı bisikletlere bakıp cılız güneşlere aldanmış çiçek dallarını fotoğrafladığımız günün...

Mektūb – Reşit İmrahor

      Hânendesin. Yemin billarz hânendeyim. Yağmur yağmadan damlaların tizini duyuyorum, sen o tarz dinliyorsun diye. Cönkümde yazıldığı üzere; benim sana duyduğum şahane bir hayranlığım var. Ey gözleri maralım, saçları karamelam. Ey dudakları...