Judith’in Evi

Melike Olgunsoy

Zaman: bilmem kaç yüz yıl öncesi
Mekân: judith shakespeare’in evi
Dekor: bulaşık yığını
Başrol: bir ev hanımı

hanımefendi ağlıyor,
beni doğduğum gün yapılan şaraptan ayıran kim?
bana kendini göster
benim resmimin göleti nerde?
bana kendini göster
benim güvercinlerim niye
niye ayaklarında kızıl balçıklarla gelmezler?
bana kendini göster
ben ağzımda kiraz köpükleri
ben suya taş atan kadın olmak isterim
Duy beni ağlıyorum, duy:
benim memleketimde bir demirci var
omzunu şeytan öpmüş adamlar saldırdı ona
benim demircim baş kaldırdı
oysa kürsülerin ardından ses verir koştururken sen
sen ince güzel bir adam değilsin
o adamlar sana saldırsa yılanlarına yem olursun
bana kendini göster

deniz manzaralı mabetlerinde kolaydır tefekkür
kolay olmayanı ver bana
bana kendini göster
ben demirci olacağım

En Yeniler

İnce Gezmelik – Osman Erkan

dönerken dünya mavi bir ses çıkarır, o sesi şairden başkası...

Bir Şairin İzleri: Nilgün Marmara Belgeseli

Yönetmenliğini Tolga Oskar’ın üstlendiği Nilgün belgeseli izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor....

İki Şairin Filmi: Tekerleme (1984)

Leyla Bayrı 1984 yapımı Tekerleme, Merlyn Solakhan’ın Berlin Film ve...

Ozan R. Kartal ile Haydi Etek Giyelim üzerine Söyleşi – Ceren Avşar

Ceren Avşar   “Roald Dahl’ın Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitabındaki her yöne...

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek...

Renk, Şiir ve İstanbul: Burhan Uygur’un Resim Dünyası

Burhan Uygur, Türkiye resim sanatında 1970–1990 döneminin en kendine...

Benzer İçerikler

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek denilen an daha çok başını çeviremediğin gökyüzü seninmiş gibi yapabilmek ile ilgili tamam doluyorum her şeye / boğum boğum grileşen şovalye...

Soğuk bir Noel Armağanı – Levent Karataş

bana noel’de verdiğin lavanta sabununu henüz kullanmadım ada sabahı kedilerle kahvaltı etmeden evvel verdiğin o soğuk armağanı bisikletlere bakıp cılız güneşlere aldanmış çiçek dallarını fotoğrafladığımız günün...

Mektūb – Reşit İmrahor

      Hânendesin. Yemin billarz hânendeyim. Yağmur yağmadan damlaların tizini duyuyorum, sen o tarz dinliyorsun diye. Cönkümde yazıldığı üzere; benim sana duyduğum şahane bir hayranlığım var. Ey gözleri maralım, saçları karamelam. Ey dudakları...