Fatih Ceyhan
güzel ve çirkinin dansında postmodern bir ayak yok,
sünnet ihlali etim bana kalabalık bir pist sunar belki,
pilava dahil olmak belli ki ayartılmış bir kız kardeş
göbek bağımın gömülü olduğu saraya terörize dönüş,
abartılmış bir abiyeyle bu şölen tarifsiz geberir belki,
çünkü bütün ayaklar danslarını mezarlıkta sonlandırıyor.
beni rehin almayacaksan ellerimin anlamı yok,
bağını çözene kadar da dizlerim otomatikti
bileklerim manuel kavuşuyordu ama.
organ sayılmayacak bir ısrar dirseği sırtımda.
bu orospu yuvamızı yıkacak uyandırayım ben.
tanıdıkların olacak bir devlet kolay sevilmiyor.
seni öpmek isteyenleri itiyor musun nefesinle.
ben aşktan çekinmedim, sanayide işe başladım,
penceremden hiç poz olmadım inanır mısın,
hiçbir yaprak beni dalından sevdalı görmedi
ne yapıyorum ki ben fetişi birden karşında soyunuk
yol yakınken şu ayaklarını topluma aç müzesinde dans
kredi kartı şifrene bakmayacağım diye boynum kırıldı,
bize kadar gelirsen sürekli bilmece soran
dede koleksiyonumu öldürürüz,
biz de faniyiz canavarını serbest bırakırız.
aramızda sır olarak kalacak rahmetli sözüm söz,
aramızdaki sır olacak yansımamızdaki dinozor
tanımadığım bir çingene yokuşu yürüyorum,
sünnetlerde canavarımla ceket yürütüyorum,
beni sevemediğin günü yumrukluyorum,
kaçışlarındaki sınırsız dansla aklımı oynatıyorum.
kafama sıkılacak bir kurşun,
kafamın halini görünce canı sıkılacak yani
hiçbir zaman doğru yerde bulunmanın hayvanı olamadım.
geçirdim yaşayarak kendimi zehirlenmenin tarafına.