Bir Kabus Analizi

Dilara Elitaş

Gece yaratıklarla doludur. Gecelerde gerçek hayat ve simit fiyatları yasaklıdır. Simit bir gündüz düşüdür. Geceleri simidin yalnızca ortasındaki boşluk peyda olabilir. Bu oluşta sonsuz ihtimal barınır. Fakat sonsuzluk, ölümsüzlük kadar keyifli değildir. Bu anti-simit içerisinde tüm imgesel yaratıklar ayakta seyahat etmektedir. Bu debdebe içerisinde uyku, duvarlara ve her tür tavana çarparak ve yaratıklarla sarılarak ve dövüşerek ve dönüşerek gerçekleşir. Sağ çıkabilirseniz gerçek denen hayatı ve fiyat denen simidi sisteminize geri yükleyebilirsiniz. Tüm uğursuzluklar gündüzün pençesiyle duvarlara sindiğinde göz kapaklarınızdaki o hoşnutsuz boşluk bir an görünüp kaybolurken yaşadığınız konfüzyon işte bunlardandır.

En Yeniler

İnce Gezmelik – Osman Erkan

dönerken dünya mavi bir ses çıkarır, o sesi şairden başkası...

Bir Şairin İzleri: Nilgün Marmara Belgeseli

Yönetmenliğini Tolga Oskar’ın üstlendiği Nilgün belgeseli izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor....

İki Şairin Filmi: Tekerleme (1984)

Leyla Bayrı 1984 yapımı Tekerleme, Merlyn Solakhan’ın Berlin Film ve...

Ozan R. Kartal ile Haydi Etek Giyelim üzerine Söyleşi – Ceren Avşar

Ceren Avşar   “Roald Dahl’ın Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitabındaki her yöne...

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek...

Renk, Şiir ve İstanbul: Burhan Uygur’un Resim Dünyası

Burhan Uygur, Türkiye resim sanatında 1970–1990 döneminin en kendine...

Benzer İçerikler

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek denilen an daha çok başını çeviremediğin gökyüzü seninmiş gibi yapabilmek ile ilgili tamam doluyorum her şeye / boğum boğum grileşen şovalye...

Soğuk bir Noel Armağanı – Levent Karataş

bana noel’de verdiğin lavanta sabununu henüz kullanmadım ada sabahı kedilerle kahvaltı etmeden evvel verdiğin o soğuk armağanı bisikletlere bakıp cılız güneşlere aldanmış çiçek dallarını fotoğrafladığımız günün...

Mektūb – Reşit İmrahor

      Hânendesin. Yemin billarz hânendeyim. Yağmur yağmadan damlaların tizini duyuyorum, sen o tarz dinliyorsun diye. Cönkümde yazıldığı üzere; benim sana duyduğum şahane bir hayranlığım var. Ey gözleri maralım, saçları karamelam. Ey dudakları...