Sevginin Çıkmazı

Rabia Karabacak

taşların elleri bembeyaz
bağrına bastığında acısı dinmiyor yine de

tek bir yaprak kımıldamıyor artık
cama bir kadın yansıyor
mutluluğu yakıştıramamış kendine

kayboluyor bir çarşafın izinde
perdeleri aralı,
sarı sıcak ediyor sokak lambası yatağını

sevgilisini koynunda uyutmak istiyor

kendine kıvrılmış soruyor:
“neyin hak arayışı bu,
hangi sömürülüşün?
aşk sınıfsal olmamalı!”

-yüzeysel sevmeyi öğrenmeli
diğer herkes gibi sevmeliymiş,
bunun sevgi olduğuna inandırmalıymış kendini-

sonra
ağlıyor ağlıyor ağlıyor
hepsini de nasıl yutuyor böyle

büyük bir hain o
kendi yaşantısının içindeki

tanrılar biliyor
biliyorlar ve yakında Yahuda’ya gönderecekler onu

Lynkeus görebiliyor içini
geceden daha zifiri, katrandan daha karaymış

susmuyor:
“sevgiye edeceğim itaat!”

                     

En Yeniler

Cristina Gutiérrez Leal – Bir Duvara Çarpıp Patlayan Denizi Bilirim

Çeviren: Nil Gürel Arostegui Bir duvara çarpıp patlayan denizi bilirimkabarması...

Kuşatma – Burak Demirtaş

Burak Demirtaş   Oh-oh, here she comes Watch out, boy, she'll chew...

Yeni Şiire Dair İpuçları: Abdullah Ezik ve Ozan R. Kartal şiiri.

Gazi Giray Günaydın Yeni Şiir, Yeni Edebiyat     Türkiye’deki güncel şiir yazını...

Makinenin Gölgesinde Bir Şiir Kitabı: Nergihan Yeşilyurt – Bençağının Sonu

Nergihan Yeşilyurt, ikinci şiir kitabı Bençağının Sonu’nda insanı kurmaya,...

Yontu, Yara, Yalınlık: Arife Kalender’in Tenden Gömlek’i

İnceleyen: Handan Deniz Tinik Uzayan yalnızlıkları tıkırdayarak gölgeleyen adımlarım nerede?...

Sonsuzluktan Verilen Bir Selam – Beste Naz Karaca

gün ışığında yeterince bekletilmiş bir bardak suyu içerseniz güneşi...

Benzer İçerikler

Sonsuzluktan Verilen Bir Selam – Beste Naz Karaca

gün ışığında yeterince bekletilmiş bir bardak suyu içerseniz güneşi tadabilirsiniz. bir çocukluk günlüğüne benzer. ne dediğini anlamasak da ne yaşadığını anladığımız paçalarındaki çamurun renginden hangi ormanda kaybolduğunu...

Seyre – Yasir Durmaz

is ve tütküsünün rağmına ateşin aldırışa kalkamayan kim idiyse sermiş odur zıpçık meydanları sıcağı eritmeyen lambadan ritim tutmak nasıldı gözüm seyrine kendilik patikası ot bitirmiş meydan tıraşsız taşların el tırnak...

sayhaten vahidaten

Esra Asar     radyodaki kadın 17 haberlerini okuyordu o sırada sen neden hatırlamıyorum, galiba benim yüzümden, sevilmediğini bağırıp ağlıyordun artık tutukladıklarının isimlerini söylemiyorlar oysa eskiden daha kalabalıktık artık isimlerden...