Taşınabilir Bulut

Yasemin Çargıt

Büyük alkolik balıkların akvaryumunda
Hareket saati 14.30 olan bir akıntıdan söz ediyor
Angelopoulos
Sonsuz bir gün müydü
Sonsuzluk bir gün müydü gibi bir şey
Güçlü şeylerin yerine güç
Bir şeylerin yerine kedi
Senin omzunda taşınabilir bulut

Gitmenin şerefine kedi
Bir kedi miktarı kadar gidebilmek diyelim
Tahminimce dışarıda bizi karşılayan yokuş
Ve bitiminde hareketlenen şehir, kareografik yok oluş
Gibi bir şey
Saçını toplandığında kaçan kedi, kapıyı açık bırakmaya gelmeyen kedi,
Zorla ehlileştirdiğimiz kedi
Artık tırmık izlerinden başka bir şey bırakmadı bizde

Bağımsız sinemada açık kapı figürü
ve kapıyı kapat dediğim halde aralık bırakıp giden annem

Annem bağımsız olamayacak kadar içten halbuki
Annem çoğu zaman yaptığı ekmeklerden daha mayalı ve ekşi
Annen çoğu zaman hiç alışamadığım tereyağı kadar keskin
Ben yine de anlam bocalayacağım her açık kapıya, her kuru ota ve uçan sineğe
Kesin demiştir, diyememiştir, mazallah söylemiştir gibi bir şey
Evinsel boşluklarımda açık kapı avlıyorum gibi bir şey

Mutfakta oturalım, ocağın üstünde sanat filmini sanat filmi yapacak çaydanlık otursun
Bu çalan ne, çalma listelerimiz balkonda otursun
Balkonumuz yok ama olsun, biz de yokuz ama olsun
Bu alfabe başka, resimli alfabenin bugünlere kadar gelmiş olması çok saçma, çizmeyi bilmiyorum/aşıyorum, yine de emperyalizmden kurtarmak için resimli alfabeyi, çizgili şeyleri, uzun boylu bir heykeli, balkanları ve bozuk Türkçeyi, gökkuşaklı her şeyi, uzun mesafe yürüyüşleri dilimledim

İstersen bıçağın ucuyla sana uzatabilirim
İstersen bıçağın ucunu kendime saklayabilirim
Yüzündeki ifadeden ampulü yanan bir devre tasarlayabilirim
Teknoloji tasarım dersini herkes için verimli hale getirebilirim
Son gece almayı unuttuğun fon kartonunu renginden tanıyabilirim
Yine de ödev yapmadı sayabilir seni öğretmen
Aldığın sıfırı seninle bölüşebilirim

Sıfırlarımız çoğalır, biz çoğalırız annene şikayet gider, Annen bilenir, tereyağı keskinleşir, ben yemek yiyemem, bir balkonumuz olur şarkımız değişir, alkol sudan önce kaynar, balıklar yüzemez, mutfak dağılır
Buz kez ben toplarım
Mutfakta oturalım

En Yeniler

Sözün Ateşle Yazıldığı: Suriyeli Şair Adonis

Firuze Tekbülé Arap edebiyatının modernist yanını temsil eden Adonis, yalnızca...

Babannem ve Beyblade – Hasan Ay

Bir insan keşiş değilse neden Everest’e tırmanır hiç anlamadım....

Hipertekst Bağlamında Şiirsel Bir Müdahale: Seyhan Erözçelik’in Geyikli Gece Yorumu

İnceleyen:Dilek Işık Hipertekst, bir metnin başka metinlerle çok katmanlı ilişkiler...

Keşfedilecek Bir Hayat Bu Paylaştığımız Bilinmezlerle Dolu Gizemli Silsile Ve Ben De Korkuyorum En Az Senin Kadar – Beste Kaynar

      gelecek önümde bilinmeyen dalgalar ve bana yabancı sular. tanımaya çalıştığım taşlı...

Hey! Diyen Bir Şairin Kırılgan ve Canlı Söylemi: Serdar Solkun’la Şiir Üzerine

Söyleşi: Azimet Avcu Serdar Solkun’un şiiri, okurla kurduğu samimi ve...

Evrenden İçe, İçten Evrene Ezgiler: Abdullah Kaymak

Ozan R. Kartal     İstanbul’un tarihî bir avlusunda, günün son ışıklarının...

Benzer İçerikler

Mor bir bilincin ötesine dokunmak istemenin* – Kadir Çakır

    hiçbir kara kedi sığamadıysa evimizin yarıklarına aynı noktada buluşmuş tortumuzun ne suçu var sanki bir yüzyıl kadar uyumadın- kimya ve tabletler, yakın geleceğin zorluğunu netleştirdiği için mi böyle...

Müsennâ – Ecesu Alarçin

Emir ve Nazlı'ya   I-Savaş İsimleri Yarım kalmış bir mektuptan: “Savaş isimlerini unutturma, Sakın beni de… … gibi unutma — beni kayaların altına yaz — beni heykeltraşların gözünden sil — beni isimsiz...

REMORSE CODE< - Azimet Avcu

1. Şimdi durmaktadır orada, karıncalı yeşil ekran; Meyve posalarının, çeşitli kremlerin yüzümüzde gezindiği, Kabarmakta olan derimizin, ufalanarak elimize döküldüğü, Ponza taşlarının ayağımızı aşındırdığı, Eski sözlerin yenileriyle değiştiği üzücü doğrular...