Nur Alan – Büyü Haritaları Pafta I.
Nur Alan’ın ezoterik ve patafiziksel şiir evrenine davet eden bu çalışması, “Büyü Haritaları” serisinin ilk paftası olarak dikkat çekiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde fizik mühendisliği eğitimi alan, astrofizikle ilgilenen ve sonrasında şiire yönelen Alan; şiirlerinde mistik, dilsel ve bedensel katmanlar arasında geziniyor
Nur Alan’ın Büyü Haritaları Pafta I. adlı kitabı, şiirin yalnızca anlamla değil, ses, titreşim ve ağız içi rezonansla da örülebileceğini hatırlatıyor. “Dokuması esten. Kıvrılır. Dalgalı sin.” diyen dize, bu kitapta yalnızca biçimsel bir tercih değil, şiirin kendisine dair bir ontolojik tanım sunuyor.
Ezoterik bir evrende, hem fiziksel hem sözel bir titreşim olarak şiir; ağız boşluğundan geçerken hem varlık hem yoklukla temas ediyor. “Biz hadi sürün,” diyor Alan. Sürünmek burada bir acz hali değil, şeylerin dokusuna yaklaşma biçimi.
Yalnızca sözcüklerin değil, sessiz harflerin, mahreçlerin, tınıların ve unutulmuş dillerin de şiire karıştığı bir metin bu. Nur Alan’ın poetikası, kelimelerden önce gelen bir büyü diline, kadim bir soluma biçimine kulak kabartıyor.
Selcan Peksan – İnsandan Sonra
Selcan Peksan’ın, bir önceki baskısı Nod Yayınları tarafından yayınlanan İnsandan Sonra adlı eseri, beş yıl aradan sonra Lando Yayınları tarafından yeniden yayımlandı (ikinci baskı, Haziran 2025). Kitap, insanlığın ötesini hayal eden güçlü bir vizyon sunuyor.
Modern yaşam ritüellerinden (öz disiplin, dengeli beslenme, binaural vuruşlar) uzaklaşarak, evrensel bir yeniden başlangıç tahayyülüne sürükleyen 48 sayfalık şiirsel bir kısa meditasyon.
Metin, “İşte buradayız, modern bilim bizi affetsin…” gibi dizelerle hem ironik hem mistik bir atmosfer kuruyor; insan sonrası bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Peksan’ın çok katmanlı üretim kimliği—akademisyen, sosyolog, müzisyen—şiirinde hem dilsel hem de düşünsel bir açıklık yaratıyor. İnsandan Sonra, okura geleceğe değil, çoktan geçip gitmiş bir insanlığın izlerine bakarak yazılmış bir şimdi öneriyor.