Karanlıkta Kalmış Bir Şiir: Ece Ayhan’ın Deliler Bayramı

Uğur Yanıkel

Bir süredir Ece Ayhan’ın hayatı ve şiir külliyatı üzerine yürüttüğüm araştırmalar, beni beklenmedik bir buluşa götürdü. 1956 yılının Nisan ayında yayımlanan Yücel dergisinin 6. sayısında, Ece Ayhan imzalı ve bugüne dek hiçbir kitabında yer almamış bir şiirle karşılaştım: Deliler Bayramı.

Bu şiirin daha önce herhangi bir kaynakta yer alıp almadığını anlamak adına Ece Ayhan’ın yayımlanmış tüm kitaplarını titizlikle inceledim. Ancak ne ilk baskılarda ne de YKY tarafından yayımlanan Unutulmuş Şiirler Antolojisi gibi kapsamlı derlemelerde bu şiire rastlayabildim.

Edebiyat arşivlerinde sıkça karşılaşılan “erken dönem unutulmuşluğu” bu örnekte de karşımıza çıkıyor. Özellikle, Tunç Tayanç’ın 2014’te yayımladığı ve Ece Ayhan’ın 1956 öncesine ait metinlerini içeren Adım Ece Ayhan Çağlar kitabında dahi şiirin yer almaması, bu metni benzersiz kılıyor. Ece Ayhan’ın “…1956 sonlarına kadar ortada yokum, her anlamda yokum…” ifadesiyle belirttiği erken dönemine tarihlenen bu şiir, hem içerik hem de üslup bakımından şairin ileriki yıllarda kuracağı poetikanın ipuçlarını taşıyor.

Bu şiiri gün yüzüne çıkarma şansını tanıyan Parende dergisine teşekkür ederek, bu küçük ama önemli keşfi sizlerle paylaşıyoruz.

Şiir Üzerine Notlar

Ece Ayhan’ın henüz “Çağlar” soyadını kullandığı erken dönemine ait bu şiir, çocukluk imgeleriyle örülü, nahif ama trajik bir kayıplar güncesi gibi okunabilir. “Şeytan çocukları” ve “Deliler Bayramı” gibi motifler, onun sonraki dönemlerde sıkça başvurduğu alegorik dille kurduğu dünyanın habercisidir.

“Ihlamur ağaçları altında derede yıkanırken…” diye başlayan ilk dizeyle pastoral bir sahneye adım atarız; fakat hemen ardından gelen çalınma ve yitirme imgeleriyle bu sahne bozulur. Şiir, masumiyetin hızla kaybolduğu, bedenin parçalandığı, zamanın kırıldığı bir karnaval atmosferine dönüşür. Son dizedeki “ne güzel olduğumu hatırlıyorum da” ifadesi, şiirin tamamına hüzünlü ve kişisel bir geriye dönüş duygusu ekler.

Bu şiirin, Ece Ayhan’ın “sivil şiir” anlayışına yöneldiği yıllardan hemen önceki saf ve kırılgan bir geçiş dönemi metni olduğunu söylemek mümkündür.

YÜCEL
Aylık Sanat ve Fikir Dergisi
Sayı: 6 Nisan 1956
Buluntu: Uğur Yanıkel

Ece Ayhan’la ilgili daha fazla buluntu ve kaynak için: http://evvel.org/ilgi/ece-ayhan

En Yeniler

İyi Şeyler Yayıncılık: Şiir Nesnesi Olarak Kitap ve Bugüne Çağrı

Azimet Avcu Twitter’da yeni ismiyle X’de dolaşırken bir kullanıcının İyi...

Matruşkanın En Küçüğü – Emine Güler

Evde un biter, yumurta biter, süt biter, leş sinekleri...

Kolektif Hafızanın Edebi Çıktısı: Hatırlayacaksınız Geçtiğimiz Günlerde…

  Edebiyatın en güçlü taraflarından biri, gündelik hayatın sıradan görünen...

Sarah Elizabeth Green – Öbür Dünya

Çeviren: Leyla Bayrı 1. Herhalde sabah bulantısı böyle bir şeydir: ıspanaklı omleti...

Tuzbiber Komedyenleri Komik mi?

Ozan R. Kartal     "Düşünce için kahkahadan daha iyi bir başlangıç...

Gertrude Stein Türkçe’de: Şiir ve Dilbilgisi

Modernist edebiyatın en aykırı ve yenilikçi yazarlarından Gertrude Stein,...

Benzer İçerikler

İyi Şeyler Yayıncılık: Şiir Nesnesi Olarak Kitap ve Bugüne Çağrı

Azimet Avcu Twitter’da yeni ismiyle X’de dolaşırken bir kullanıcının İyi Şeyler Yayıncılıkla ilgili bir kitap seti fotoğrafına denk geldim. Sırtlık kısmı olmayan kitapçıklar ahşap bir...

Tuzbiber Komedyenleri Komik mi?

Ozan R. Kartal     "Düşünce için kahkahadan daha iyi bir başlangıç noktası yoktur." Terry Eagleton     Gülmenin ve güldürmenin psikolojik ve teorik kısmı bugüne dek pek çokları tarafından pek...

Sanatın Öfkesi ve Siyasetin Sorumluluğu: Ken Loach ve Édouard Louis’in “Sanat ve Siyaset Konuşmaları” Üzerine Bir İnceleme

İnceleme: Sena Eflatun Tellekt Yayınları tarafından yayımlanan Sanat ve Siyaset Konuşmaları, çağdaş sanatın toplumsal sorumluluğunu, bireysel deneyimleri ve küresel politik bağlamı derinlemesine tartışan bir eser...