Bir Hayat Boyunca Sıfır Şaka

Ahmet Keskinkılıç

Kırıldığım günden bu yana beklediğim bant
uzatıldı
teşekkürler tokum dedim
teşekkürler tokum tekrar diyeyim.
Sizi aracıma alamam, pandemi var allah var
itirafçısınız sizi bedenime alamam
sıfır yaşındayken bir virüs bulaştı bana da
o günden beri okumam yazmam yok sizi anlama alamam
belli kriterlerim var sizi kuma alamam
ben frene son anda basmakla
ünlü olmaya çalışıyorum
yeni bir bira açarken gülüm gülüm süyorum vergimi düşünerek
bütün iğnelere koşarak saplanıyorum
bütün duvarlara koşarak bal
Tivitır adresim: bisekildeoluyor
ben bir uçaktan düşmekte yaşıyorum, bir sınırda
evimde dökülen şeyler sıralı tam liste; saçım, kedinin tüyü, duvar sıvası, dişerim
şiir diyorum deplasmanda mağlup olmaya.
Kel olabilirim 10 sene sonra
ciğerime yapışabilir bir yavşak
yeterince hayal kuramadağım için derde düşüp ölebilirim
bu beni üzmez, kimi üzer bilemem
ayağımı çarpabilirim masaya kaç eder
çarpmak kaç eder bir hayat boyunca
bilemem. Bir kitap okuyup nefret edebilirim, bilemem. Çevrilebilirim başka bir dile, bundan
hoşlanmayabilirim, bilemem
ölmüş olabilirim 10 sene sonra
bu kimin içinde kabuk bağlar
kimin gözünde bir önem olabilirim,
bilemem
sizi bilmeye alamam, tekrar deneyin
sonuna geliyoruz.
Sizi amacıma alamam yok empati yok
ben bir neşter parladığından beri şakağımda
dikkat ediyorum imlama
en fazla bir çocuk nefretidir benim için hayatta kalmak
otuzyılın yüzü suyu hürmetine-bazıları buna otuzüç diyor-
ben yuvarlamakla meşhurum sayıları
replay tuşuna tekrar basmak
sen de haklısın derken bir şimşek çakması gibi anladım
bir çocuk masalı gibi
yol yok, aracım yok, empatim yok
neden hala virgül kullandığım bile bilinmiyor
Yeni bir alfabe bulup onu reddetmek için tüm uğraşım.

En Yeniler

Kapanan Tiyatro Kulübünün Oyunu: Ermişler Ya Da Günahkârlar

  Yıldız Teknin Üniversitesi - Yıldız Sahnesi Tiyatro Kulübü geçtiğimiz...

Reşit İmrahor’un “Kuvve’den Fiil’e” Kitabı 32 Yıl Sonra Tekrardan 160. Kilometre Tarafından Yayınlandı

Basın Bülteninden Reşit İmrahor 23 Ekim 1993’te TRT 2’de Enis...

Aforozun Gözünden – Gökçe Hilal Tırpan

tanrıdan düşmüş bir yankı cesaretimi savuşturdu teslimiyetin bu denli acımasız...

İki Kısa: Çığlık ve Yol Bizi Nereye Götürürse

Ozan R. Kartal   “Kültür ve sanatın Cihangir’deki yeni odak noktası”...

Mehmet Rauf’un kayıp kitabı Ganya Kitap tarafından basıldı!

Basın Bülteninden   Mehmet Rauf’a ait olduğu saptanan Samiye’nin Yedi Gecesi,...

Hallâc-ı Mansûr Şöyle Dedi

Çeviren: Mehmet Taner Sevgilim alçak bir ihtiradır Ondan korktuğun ve de...

Benzer İçerikler

Solgun* – A. Afrail Gök

elimde kaygılarından solgun bir gül varbir buket mor sümbülgecenin göremeyeceği umutları, bitkileri topladımgüzelleştireceğim, ölümsüzleştireceğim güzel gülenleri ve sizler eksik çocuklar solukları kesikayakkabıları yırtık, gözleri çekik çocuklara...

Ama En Çok Bulantı – Onur Ocak

Günlerim böyle aynı olmasa Uyusam, uyusam Dünyanın anlamsızlığına ve buna gücenikliğime kısa bir mola Ona herhangi bir tanımla saldırma zahmetinde bulunmadan Aldım, dönüştürdüm Kafa kalınlığımı kalp dayanıklılığıma göre Beni o...

bütün bunları pencelerden gördüm, Ferdinand Bardamu. – Kadir Çakır

  I kemik sesi, ağıran yağmurluk. TEMA sobelendiğim bütün çocuklar çanı kucağıma düşürdü lağvediliş. BENEDICTUS ne talihsiz ağ. kangren tektip. cenazeyi andıran ödünsüz kalamazsa şenliğe dönüşecek ilenç. ne talihsiz bağ. cenazeyi andıran...