A. Gülfem Özer
bir gölgeliğe serileceksem
gölgemden vazgeçmeliydim
ve bu karar haklı bir endişe yarattı bende
perde kalktığında
son balığım da kaçacaktı oltadan
bir gölgenin himayesinde, içe geçmiş
başka bir gölgeye yer yoktu
yani gölgelerin içi boş
ağzım gibiydi gölge
topraktan olduğumu söyleyenlere
mayama nerenin taşı karıştığını
sorabilseydim keşke
ama ben bir yalan uydurdum
gördüğüm her yüz, denizde bir balık eder
dedim
balık olmak ne iyi, balık olmak ne güzel
ömürlerinde yalnız bir yüz görseler
“ömrümüz kadar yüz gördük” sanırlar
doğaçlama başladığımda bir resme
görmediğim kavisler dolduruyor kağıdımı
bilinmedik insan kıvrımları, jöleli saçlar
her birinin yanağında içten bir ısırık izi
sözüm ona yalancı gülümseyişler yüzlerinde
günahı boyunlarına
kaldı ki boyunlarında yok başka bir gölge
benim oltamda kaç yüz var, bilmiyorum
bir ömre kaç yüz sığdırılır, bilmiyorum
suyun dibine attığım taşları
mayamdan çıkarıp fırlattığım için
samimiyetle söylüyorum
yabancılamıyorum
sakinlik, balıkların oltaya gelmeyişinde, anlıyorum
dökük dişli ağzımı açmayacak oluşumda
gördüğüm her yüz denizde bir balık ediyor
onlara sade elbiseler dikip konuşmalarını beklerken
suya, taşların aksine balıklama atlayamıyorum
çünkü sonradan oluşan tüm boşluklardan korkuyorum