(Basın Bülteninden)
Farklı diyebileceğimiz üç kuşaktan üç yazar, aynı zamanda Sait Faik’in tutkulu okurları olan Selim İleri, Turgay Kantürk ve Deniz Durukan, büyük öykücümüz ve onun yapıtları hakkında bir dizi konuşma gerçekleştirdiler. Selim İleri’nin zamansız kaybından sonra bir vasiyet kitap niteliği kazanan O Derin Fısıltı, Sait Faik’in ölümünün 71. yılında, 11 Mayıs 2025’te okurlarla buluşuyor.
Sait Faik’in öykücülüğünden şiirine, yalnızlık ve sınıf meselesinden etik sorunsallara uzanan bu yoğun sohbet, hem okur hafızasına hem edebi belleğimize kıymetli bir katkı sağlıyor.
Selim İleri, bu söyleşi dizisinde sadece Sait Faik’e duyduğu hayranlığı değil, kendi yazarlık serüvenini, gençliğini ve edebiyatla olan varoluşsal bağını da tüm açıklığıyla paylaşıyor. “O hikâye öyle mi bitti, ona bir türlü karar veremedim” diyen İleri, Mahalle Kahvesi öyküsünden yola çıkarak, Sait Faik’in dünyasında kaybolmuş ama bir o kadar da kendi iç evrenini bulan bir edebiyat yolcusuna dönüşüyor. Bu yönüyle O Derin Fısıltı, okurlar için yalnızca bir yorum değil, aynı zamanda bir anlatı, bir veda mektubu, bir miras olarak da okunabilir.
Kitabın en sarsıcı yanlarından biri de, Selim İleri’nin bu konuşmaların ardından hayata veda etmiş olması. Dolayısıyla bu metin, sadece bir yazarın değil, bir dönemin, bir edebi hafızanın da kapanışına eşlik ediyor. Tıpkı Sait Faik’in öykülerindeki gibi: Derin, sarsıcı, sessiz ama yankılı bir biçimde…
Deniz Durukan’ın şiirden yola çıkan yaklaşımı ve Turgay Kantürk’ün sahne sanatlarıyla iç içe geçmiş okuma biçimiyle çeşitlenen bu kitap, hem Sait Faik üzerine çok katmanlı bir düşünme pratiği sunuyor, hem de edebiyatımızın iç seslerinden birini geleceğe taşıyor. Deniz Durukan, Şimdi Sevişme Vakti ile kurduğu şiirsel yakınlığı anlatırken Turgay Kantürk ise Sait Faik’in röportajcı kimliğine ve yazıya sığmayan anlatıcılığına dikkat çekiyor. Ve daha niceleri…
Sait Faik severler için kaçırılmayacak bir buluşma,
edebiyata gönül veren herkes için zamansız bir yolculuk!