Yaşantının Atomları

Süleyman Sabri Genç

siyahı parlatan ipektir

 

I

siyah ipekle yırtılıyor anlatının miti

mum ki erimiş metronun led ışığında

işçisi paspasıyla yanıbaşımızdadır hep

ama yalnızlığın sorumluluğu belediyeye ait

kentsel dönüşüm planından içe sarkıttığı

balkonmanzarasız sokakta bir başına

overlokçu makinesi taşa tutuluyor artık

ve buğulu camların ardında usturayı dans ettiren

atomları radyodan yayılan arabesk isle dolu

pasajın alt katında bir berber

dükkanı da

yıkım emriyle müteessir

 

evin babası şenol amca uyanıyor

tazyikli su sesine eşlik ediyor öksürükleri

antreden duyulan televizyon haberleri

evin babası şenol amca uyanıyor

 

sabah bülteninde kral tuvalet tartışmalar

göz çapaklarına karışan son dakikalarda

ülke başkanı kulüp yöneticisi zannediliyor

kırk yaşından sonra unutulan

kırk yaşından önce önemsenmeyen

iki kişi olmanın anlamı sorgulanmıyor

 

 

 

II

evin babası şenol amca uyanırken

kavanozu açması için başvurulan sarkık kolları

tıraş ediyor bekleyişin son jiletli emekliliğini

göğermiş küflü peynirin hazzıyla hâlen

bilinmiyor ne kattığı yaşantının atomlarına

 

zemin katta bir fitness salonunda

iki burnun yan yana gelememesindeki özgürlüğü

def edemeyen vücut sahiplerinden biri

şenol amcanın karşı komşusu:

karanfil kokusunu terli atletlerle yarıştıran

siyah, ipeksi, elegant bir deneyim taşıyıcısı

üzerinde yaşadığı putu okşuyor

durup düşünmesi için tuzak küflü peynir

durup düşünmesi için tuzak küflü peynir

taşıdığı deneyimi kısa süreli bellekte tutuyor

unutkanlık işleri daire başkanlığından

premium paket sahibi

ve favori siyasetçisi her gün değişiyor

kokuların yenileceği savaşa kadar

düşünmek istemiyor yaşlı küflü peyniri

 

 

 

 

 

 

 

 

III

evin babası şenol amca uyanıyor

karşı durağa raptiyeyle tutturulmuş sırt çantaları

giyotini indirirken okul yılları unutkanına

mutfak penceresinden sucuk kokusuna çarpıyor

termodinamiğin ikinci yasası

rutinin vecdine endişe pulları yapıştıran

trafikteki korna sesleriyle

evin babası şenol amca uyanıyor

 

evin babası şenol amca uyuduğunda

hepsi bir gün rönesans olacak

ama sadece duvarda

 

vakta ki

biten kum saatinin piliyle

dezavantajlıları durdurdular

kaslıları otomatı sarssa da düşüremedi elmayı

cennetten bile kovulamadılar

siyah ipeği hatırlayıp sordu durdurulanlar

ne kattılar acaba yaşantının atomlarına

En Yeniler

Makinenin Gölgesinde Bir Şiir Kitabı: Nergihan Yeşilyurt – Bençağının Sonu

Nergihan Yeşilyurt, ikinci şiir kitabı Bençağının Sonu’nda insanı kurmaya,...

Yontu, Yara, Yalınlık: Arife Kalender’in Tenden Gömlek’i

İnceleyen: Handan Deniz Tinik Uzayan yalnızlıkları tıkırdayarak gölgeleyen adımlarım nerede?...

Sonsuzluktan Verilen Bir Selam – Beste Naz Karaca

gün ışığında yeterince bekletilmiş bir bardak suyu içerseniz güneşi...

Abdullah Ezik’in Mitolojiyle Bugünü Buluşturan Yeni Şiir Kitabı: Troya Blues

Everest Yayınları’ndan yeni çıkan Troya Blues, Abdullah Ezik’in mitolojiyle...

Nur Demet Genç’in Döngüsel Şiiri: Herkesten Daha Aydınlık Üzerine Bir Söyleşi

Söyleşi: Ozan R. Kartal Nur Demet Genç, son kitabı Herkesten...

Şair Şerif Tezgörenler’i kaybettik.

Şerif Tezgörenler; Ayhan Hanım ile Ercan Tezgörenler’in oğlu olarak...

Benzer İçerikler

Sem 101 – Mustafa Aran

   “Bunları atma vakti geldi ya da aramızda bölüşelim.” diye ses geldi arkadaşından. Bölüşmek, herkesin ihtiyacına göre alması iyiydi. Hem çöpe atsalar kime ne...

E Blok – Merve Balcıoğlu

Köpek diye boynuna ip bağlayıp evin geniş koridorlarında gezdirdiğim dinozor oyuncağımı hiç unutmadım. Ana caddeye bakan arka balkonu, şimdi nereli olduğunu hatırlamasam da her sabah...

Seyre – Yasir Durmaz

is ve tütküsünün rağmına ateşin aldırışa kalkamayan kim idiyse sermiş odur zıpçık meydanları sıcağı eritmeyen lambadan ritim tutmak nasıldı gözüm seyrine kendilik patikası ot bitirmiş meydan tıraşsız taşların el tırnak...