Kurganların Tanıdığı

Şura Aykan

-Bi saniye telefonda susuyorum

Nehrin yabancısı değildim sesi arkada hep aksın istedim
Seni gördüm parça parça
Bi bayrağı asılı bi beden gibi gördüm
Bu, kahvenin alternatifi bi ölüm olabilirdi
üzerine konuşmadık
Çünkü sen kimsenin ev demediği evlerde eğlenirdin
Bazen bir bazen on oda
İnsan her duyguyu ağırlayamıyor
Şaşıramıyor komşusunun kardeşini doğuran kızına
Kızlar geçer kapılardan köylü ona kadın der
Kadın mıdır kız mıdır
Ben bunları bilmem bana kimse anlatmadı
Kor gibi acısı çatırdar göğsümde dizlerimin bağı
Bağı dolansın boynuna leş gibi dualı ağzı
Vermiyor allah belasını
bulmuyor kimseden de
bi delisi yok köyün

Sen yaratırdın kahramanlar keşke yine yapsan
Keşke şehir dört dönse kırk kere yarılsa yol yol olsa
Yol boyunca tüm bunları ağlatsan
Yalnızca başkalarının başına geldiğini zannettiğin şeyleri sussan güzel olur
konuşmak gibi
Oysa dünyanın binbir türlü hâli var
bin ikincisine kansam
Gniosienna: no.1 arkada hep çalsa
Travmalarıma acı tütünler bassam
Yemek masasında gülebilir miyim?

En Yeniler

“Şiir Okuyan 2 Kişi, 1’i Erkek 1’i Dişi” Podcast Serisi Başladı

160. Kilometre Yayın Yönetmeni Ömer Şişman’ın küratörlüğünde hazırlanan yeni...

İnce Gezmelik – Osman Erkan

dönerken dünya mavi bir ses çıkarır, o sesi şairden başkası...

Bir Şairin İzleri: Nilgün Marmara Belgeseli

Yönetmenliğini Tolga Oskar’ın üstlendiği Nilgün belgeseli izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor....

İki Şairin Filmi: Tekerleme (1984)

Leyla Bayrı 1984 yapımı Tekerleme, Merlyn Solakhan’ın Berlin Film ve...

Ozan R. Kartal ile Haydi Etek Giyelim üzerine Söyleşi – Ceren Avşar

Ceren Avşar   “Roald Dahl’ın Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitabındaki her yöne...

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek...

Benzer İçerikler

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek denilen an daha çok başını çeviremediğin gökyüzü seninmiş gibi yapabilmek ile ilgili tamam doluyorum her şeye / boğum boğum grileşen şovalye...

Soğuk bir Noel Armağanı – Levent Karataş

bana noel’de verdiğin lavanta sabununu henüz kullanmadım ada sabahı kedilerle kahvaltı etmeden evvel verdiğin o soğuk armağanı bisikletlere bakıp cılız güneşlere aldanmış çiçek dallarını fotoğrafladığımız günün...

Mektūb – Reşit İmrahor

      Hânendesin. Yemin billarz hânendeyim. Yağmur yağmadan damlaların tizini duyuyorum, sen o tarz dinliyorsun diye. Cönkümde yazıldığı üzere; benim sana duyduğum şahane bir hayranlığım var. Ey gözleri maralım, saçları karamelam. Ey dudakları...