Tevfik Kanoğlu
Sokağa açık bir pencere
Kokular döner kokuları
Tuzlu ayran burunlarda
Geçmişe raptiye kadınlar
Ve onların tatsız anıları
Bitmeyen yazılar peki
Garip bir matemle onlara bakıyorum
Uzak manzaraları,
Asırlardır hiç şaşmadan esen bu çürüme
Dalgın bakışlar ona, gözlerim
Görmediğim dipleri ona katıyorum
Bir şehri yaşamak peki,
İnatçı tek bir mevsimle
Saate bakmayıp oyalanmak
Kirpikler dudak olsa
Kuru bir ceviz parçasından yeniden yaratılsak
Bir çitisi dölün döleğin
Zamanın ağzını buz kırıklarıyla arardı
Vaktin kötü bir isteğe oyuluşunu
Bereket, gölgelerdeki çatlaktan
Deliklere sıvışan bolluktan tanıyorum
Lanetli denecek kadınları peki
Erkeğe benzer huyları uçkurları
Paçaların sülfürlü ışıltısı
İltifat etmekten tükrüklenmiş dudakları
Acemiyim. Hoş bir şey sanıyorum
Ağlamaktan beteri
Sokağa bakan huylu huysuz pencerelerin
Işıksız, en tekin yeri
Cansız kansız bir küre istemek için
Kendime aşık ediyorum onu
Huzurunda bütün dünyayı kandırıyorum