Gündem

Vedat Barga

çelikten evler yapıp etten insanlar koyuyoruz içine.
sevmeye dayanıklı öpmeye dayanıklı yangına dayanıksız şeyler bunlar.
freud geçeli birkaç on sene oldu şiirde.
politik bir durum bu insanlar algıda seçici.
çağımız sanayi inkılabıyla epey bir bozdu.
sümerler’den beri süren bir şey var fakat bunlar geçici.
adamlar yazıyı buldu yazdığı ilk şey nostaljik muhabbet oldu.
-eskiden böyle miydi?
-ne demek adamlar?
-cinsiyetçi misin?

canımın sıkıldığı her yere beton döküyorum
her yola asfalt.
geştalt diye bir şey var çok karmaşık durumlarda kullanılır
hap gibi bir şey.
yahu bunlar da her şeyi biliyor.
-kıracağım bu kafayı ya her şeyi biliyorum.

artık zorluyoruz mu ne poetika bir cinayet.
hiç kimse ontolojik sebeplerle ölmüyor artık bebeğim.
ekonominiz buna izin vermiyor.
burası rusya olsa soğuktan ölürdük.
fransa olsa frengiden.
ukrayna olsa rusya’dan.
her şey sınıfsal ve her şey politik.
-kişisel olan politiktir.
mültecilerime bir ülke istiyorum.
ülkemde mülteci istemiyorum
-henüz bir ülkem yok.

bauman diye biri var her şeyin başına akışkan yazmış.
akışkanlar mekaniği dersinde adına rastlamadım şaşırdım.
-her şey akar ve katı olan her şey buharlaşır.


konuyu değiştirmekte kendimin üstüne tanımam
çünkü bir üstüm yok.
toparlayamamakta da üstüme yok toplamıyorum.
-bunu yazsa yazsa amcam yazmıştır der ilerde küçük yeğenim.
ben her şeyi ilerde onlar öyle desin diye yazıyorum.
ben her şeyi biri okusun diye yazmıyorum.
yalan söylüyorum işe ihtiyacım var
ama nasıl bir işe!
masabaşında çalışmadan çok kazanacağım bir işe.
sabah oldu siz uyuyun ben de birazdan yatırıyorum kendimi.



kendime notlar:

-bir şeyler olsun istiyorsun ve bunu yere paralel uzanırken istiyorsun.
-artık bir şeyler değişsin istiyorsun ve bunu yerinden kalkmadan istiyorsun.
-kontrolün altında olduğunu sandığın şeylerin kontrolü altıdasın
bunu sen de biliyorsun.
-her şey bir şeyler anlatsın istiyorsun ve bunu kulaklarını kapatarak istiyorsun.
-evet.
bitti.

En Yeniler

Abdullah Ezik’in Mitolojiyle Bugünü Buluşturan Yeni Şiir Kitabı: Troya Blues

Everest Yayınları’ndan yeni çıkan Troya Blues, Abdullah Ezik’in mitolojiyle...

Nur Demet Genç’in Döngüsel Şiiri: Herkesten Daha Aydınlık Üzerine Bir Söyleşi

Söyleşi: Ozan R. Kartal Nur Demet Genç, son kitabı Herkesten...

Şair Şerif Tezgörenler’i kaybettik.

Şerif Tezgörenler; Ayhan Hanım ile Ercan Tezgörenler’in oğlu olarak...

Cibali’de Bir Edebiyat Rüzgârı Daha: Şiirler ve şarkılar Atölye Kafası’nda buluştu.

Balat’ta faaliyet gösteren Atölye Kafası, 6 Aralık Cumartesi akşamı...

Sem 101 – Mustafa Aran

   “Bunları atma vakti geldi ya da aramızda bölüşelim.”...

Dijital Çağın Aynasında Bir Kısa Film: “Hayaller, Umutlar ve Dönen Yunuslar”

İnceleme: Azimet Avcu Adil Burak Aydın’ın yazıp yönettiği Hayaller,...

Benzer İçerikler

Seyre – Yasir Durmaz

is ve tütküsünün rağmına ateşin aldırışa kalkamayan kim idiyse sermiş odur zıpçık meydanları sıcağı eritmeyen lambadan ritim tutmak nasıldı gözüm seyrine kendilik patikası ot bitirmiş meydan tıraşsız taşların el tırnak...

sayhaten vahidaten

Esra Asar     radyodaki kadın 17 haberlerini okuyordu o sırada sen neden hatırlamıyorum, galiba benim yüzümden, sevilmediğini bağırıp ağlıyordun artık tutukladıklarının isimlerini söylemiyorlar oysa eskiden daha kalabalıktık artık isimlerden...

Ölümün Kısa Mantığı

Nihat Özdal İstediğini aldı hayvan. Elbette başka bir hayvandan. Hayvan böyle büyür böle parçalaya. Sürüden uzaklaşan besler ötekini. Öldürmek böyledir. Sevdiklerinin ölmesine yardım ederek başlarsın. Parçalayarak, boğarak, bağırsaklarını...