Ahmet Murat Alper
anlıyorum evet, gelecek planların var
kendini meşgul tutman için bir ailen
gözleyip not tutacağın bir deniz, mecaz da değil
ne güzel, benimkileri de soruyorsun üstüne
her şeye açım anladım bugün
sıradanlığın arsızıyım
bana kötü davran, hatrımı sorma
sana orospular caddesinden bir tatlı
sana bir çıkıntıdan fotoğraf
sana avcılardan yemek, söyle ne vereyim?
aynı meridyendeyiz bir de ama
bunu hiç düşünmedin, biliyorum
çok kızgınım kendime
korkuyorum yürürken gözükmekten
bir saatimiz kalmadan şehri bitirememekten
ya beğenmezsen kanımın toprağını diye
sürekli onay alma isteğinden
üç arkadaşım bu yüzden ülkeyi terk etti
yanık kokulu bir odan var, üzülüyorum
hep bir şeyler mesaj mı vermeli bana
bu bilgiyi alıp gömeceğim sanıyorum
sonra birden burnumu da öpüyorsun
kibarsın
sevdiğim şarkıcıları da soruyorsun
bilmiyorum, geçen ay çok şey değişti
sen en iyisi bana kötü davran
beni merak etme
gemilerin dili var dedin, hiçbir şey öğretmedin
aramızdaki mesafe bir gölmüş, eve geçince haritaya baktım
annem hep beni bekler, bunu da anlatayım
çünkü dönecek başka bir şey yok
ilaç içmem de yasak üstüne, senden n’aber?
gideceğini söyledin, gözün yükseklerde olsun
burada her şey bir şeylerin iki katı
bunu sakın unutma, hiç mektup yaz bana
yala, katla, yut, bir şeyler yap
bu şehir panorama göğsümde, aç bak gitmeden
bana kötü davran, bu ülkeyi unut