Fırıncının Kızı

Eren Baltaş

 

Fırıncının Kızı

 

günler hızla geçiyor
bu aralar fırıncının kızından hoşlanıyorum
iskeleye indiğim günler rastlaşıyoruz
dükkanın arkasında sigara içerken yakalıyorum onu
mavi gözleri beni süzüyor

öyle alelade bakmıyor fırıncının kızı
bir şeyler anlatıyor bakışları
her sabah penceresinde oturup
sonsuz geçmiş zamanı izliyor
neşeli şarkılar söyleyerek
hayat öyle şarkı söyler gibi geçmiyor

bazen oturup bir çay içiyorum öylesine
içim yuvayla doluyor
bazen göğe bakıyoruz birlikte
yağmur yağacak mı diye
imbat vuruyor yüzümüze
böyle zamanlarda saçlarını topluyor
alnını elinin tersiyle siliyor
bir kediyi besliyor her sabah
sonra ben
o
ve kedi
birlikte göğe bakıyoruz

balıkçılar sarhoş oluyor öğlen vakti
uzaklarda bir cinayet işleniyor
sokakta bir köpek çok içli havlıyor
dedem kanser oluyor
ben fırıncının kızından hoşlanıyorum

En Yeniler

İnce Gezmelik – Osman Erkan

dönerken dünya mavi bir ses çıkarır, o sesi şairden başkası...

Bir Şairin İzleri: Nilgün Marmara Belgeseli

Yönetmenliğini Tolga Oskar’ın üstlendiği Nilgün belgeseli izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor....

İki Şairin Filmi: Tekerleme (1984)

Leyla Bayrı 1984 yapımı Tekerleme, Merlyn Solakhan’ın Berlin Film ve...

Ozan R. Kartal ile Haydi Etek Giyelim üzerine Söyleşi – Ceren Avşar

Ceren Avşar   “Roald Dahl’ın Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitabındaki her yöne...

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek...

Renk, Şiir ve İstanbul: Burhan Uygur’un Resim Dünyası

Burhan Uygur, Türkiye resim sanatında 1970–1990 döneminin en kendine...

Benzer İçerikler

Arşivlen: yahut – Kadir Çakır

ipliklerin ucundan tanın- efil bir madalyon, göğsün tam ortasından yaşaman gerek denilen an daha çok başını çeviremediğin gökyüzü seninmiş gibi yapabilmek ile ilgili tamam doluyorum her şeye / boğum boğum grileşen şovalye...

Su Anası – Emine Güler

Durgundu göl. Güneş bahçeye abanmış. Bahçe sarı bir hasta yüzü. Kuru otlar hasta, kuru ağaçlar hasta, kuru toprak hasta. Susuz bir kent. Kendi kendini...

Soğuk bir Noel Armağanı – Levent Karataş

bana noel’de verdiğin lavanta sabununu henüz kullanmadım ada sabahı kedilerle kahvaltı etmeden evvel verdiğin o soğuk armağanı bisikletlere bakıp cılız güneşlere aldanmış çiçek dallarını fotoğrafladığımız günün...