Deniz Damlıyor ve Kimseye Borcun Yok – Birgül Kılıç

deniz damlıyor ve kimseye borcun yok demeye geliyor onlar
üçüncü nesillerden beyaz tenlere
yanlış bir cümle kurulmuş yanlış akşamlarda
bu cadde şefkatli bir cinayet görmüş
sürgün bebekler doğuran tüm kadınlarda
çığlıklarla arınma ihtiyacı nasıl ve neden mümkünse
yüzünü her gün romaya sürmekle meşhur bu mahallede
avrupai sıkıntılar çeken böceğin doğuya da sürmesi öyle

deniz damlıyor ve kimseye borcun yok demeye geliyor onlar
v60 camlarından kuru genizlere
öpüşsüz, sevimsiz, temassız alınlarda terli ve pis
tavsiyelerle yaşayanlara yanlış bir cümle kurulmuş
bu akşam burada sürgün bebekler doğurmuş tüm kadınlar
takviyelerle yaşayanlar için birer bebek daha
herkes yerini alacak oturumlu ve oturumsuz pasaportlarda
sesini hep karşısındakine göre tonlayanlar yazık nasıl
başka türlüsü  mümkün mü sorusuna aynı göz hizasında
ne-mümkün/ne-mümkün/ne-mümkün diyesi

deniz damlıyor ve kimseye borcun yok demeye geliyor onlar
büyük evlerin sıska çatısından
aşağılık kompleksinde giriş katta bir odaya doluşarak
o kadınların çığlıklarından tut da yanlış tüm cümlelere
kentin soylu ve yanlış tüm akşamları doluşacak bu komplekse
senin sonlu ve sonsuz tüm yanlışların başlayacak
ben sana başlayacağım/ben seni bağışlayacağım
cenin kanı içmiş kadınlarla koşacağım yalınayak
kimseye borcun yok demeye gelecek onlar
bense sadece terli ve pis alnımızdan öpmeye geleceğim

En Yeniler

Cibali’de Bir Edebiyat Rüzgârı Daha: Şiirler ve şarkılar Atölye Kafası’nda buluştu.

Balat’ta faaliyet gösteren Atölye Kafası, 6 Aralık Cumartesi akşamı...

Sem 101 – Mustafa Aran

   “Bunları atma vakti geldi ya da aramızda bölüşelim.”...

Dijital Çağın Aynasında Bir Kısa Film: “Hayaller, Umutlar ve Dönen Yunuslar”

İnceleme: Azimet Avcu Adil Burak Aydın’ın yazıp yönettiği Hayaller,...

Varlık Dergisi, Aralık Sayısı “Kanon ideolojik mi, estetik mi?” Doyasıyla Yayımlandı

Varlık, 2025 yılını edebiyatın en çetrefilli tartışmasıyla, “Kanon: İdeolojik...

E Blok – Merve Balcıoğlu

Köpek diye boynuna ip bağlayıp evin geniş koridorlarında gezdirdiğim...

Ezra Pound – Kanto 2

Çeviren: Tugay Kaban Yeter artık, Robert Browning, olsa olsa tek bir...

Benzer İçerikler

E Blok – Merve Balcıoğlu

Köpek diye boynuna ip bağlayıp evin geniş koridorlarında gezdirdiğim dinozor oyuncağımı hiç unutmadım. Ana caddeye bakan arka balkonu, şimdi nereli olduğunu hatırlamasam da her sabah...

Seyre – Yasir Durmaz

is ve tütküsünün rağmına ateşin aldırışa kalkamayan kim idiyse sermiş odur zıpçık meydanları sıcağı eritmeyen lambadan ritim tutmak nasıldı gözüm seyrine kendilik patikası ot bitirmiş meydan tıraşsız taşların el tırnak...

sayhaten vahidaten

Esra Asar     radyodaki kadın 17 haberlerini okuyordu o sırada sen neden hatırlamıyorum, galiba benim yüzümden, sevilmediğini bağırıp ağlıyordun artık tutukladıklarının isimlerini söylemiyorlar oysa eskiden daha kalabalıktık artık isimlerden...