Cemiyet Hayatının Tanınmış Simalarından

Yusuf Araf

bu aşktan kazandığım yarayla
kendime bir yalnızlık alacağım

sevgilim kameralara saldırır.
spekülasyon ve enflasyon eşit değerde bir romantizme ağırdır
ve ben ninemin deyişiyle romatizma sahibi olaydım emekliye ayrılırdım
alkol komasına değil.

adını anarsam eskiyecek
bunu ağzıma yapamam

belki bu şiirden telif alırım ve seni de aldırırım yanıma
ama kimse gevelenmiyor bir şairle
ne demiş allah baba şu’ara iki yüz yirmi dörtte
şairlere gelince, onlarda yoldan sapmışlara uyarlar
yalnız bunu görüp görmezden gelebilmektedir gerisini sevgilim

şimdi de sahneye anamın deyişlerini alabilirim
uso! çalış bir işe gir sonra fingirde!

kadın haklı. zaten hak kadının ağzında yaradır
söz çıktıkça tenler bere ister
demiştim ya bu yarayla kendime bir yalnızlık …
o gün anam ben babamın evine gidiyorum dedi
biz ortak yalnızlığa girdik babamla


sevgilim bir basının uydurmalarıdır
ben şimdi bu aşktan kazandığım yarayla
kendime aldığım yalnızlığı çerçeveletip nostalji yaşayabilirim

çünkü esnaf kepenk kapatmaktadır hâlâ
gül de eskisin diye şiirlere yazılır
ve öteki tarafa varmakla mükellef olacaksam adımdan mütevellit
iki gülüm yakandadır bir Kartal Tibet muammasıdır
karanfiller ceket ceplerinde müebbet olamayaydı sana bahçenin anlamı belirebilirdi

yalnız hâlâ bu aşktan kazandığım o yarayla
kendime hiçbir şey alabilmiş değilim
anacım seni saraylarda yaşatacağım bir Kemal Sunal repliğidir
sana kervansaraylarda çay ısmarlayacağım- kendime has bir bahane olsun mu
olsun, olsun.
çünkü gerisi beyaz saraylarda siyahi incilere kelepir fiyatına ölüm hâlâ
gerisi ak saraylarda sana zulüm bana vergi borcu
hem de bir iş bulup gönlümce fingirdememişken

yine de ben
bu aşktan kazandığım bir yarayla
kendime bir yalnızlık alacağım demekle hatanın daniskasını yapmışım
gider vergi borcumu öderim
biz kimiz ki memlekete aşık olalım!

bipnot; bu şiirden elde edilen bütün eleştiriler, küfürler ve hakaretler 
şairi tarafından orta parmağına bağışlanmıştır. tşk*
ve unutmadan; ah muhsin ünlü’ye s.a**

En Yeniler

Sis

Dilara Elitaş   Bir anda ona bakakaldım. Bir süredir evde dikkatimi...

Sözcükler Dergisi’nin 118. Sayısı Yayınlandı

Basın Bülteninden 2003 yılının Kasım ayında iki arkadaş, Burhaniye Ören’e...

Türk Sinemasında Entelektüel Bir Pencere: Reha Erdem’in A Ay Filmi Üzerine

İnceleyen: Azimet Avcu Reha Erdem’in A Ay (1988) adlı filmi,...

Tim Burton: Halloween Dehası

Gökçe Hilal Tırpan Gotik bir masal anlatıcısı, karanlığın içine mizahı...

Kapanan Tiyatro Kulübünün Oyunu: Ermişler Ya Da Günahkârlar

  Yıldız Teknin Üniversitesi - Yıldız Sahnesi Tiyatro Kulübü geçtiğimiz...

Reşit İmrahor’un “Kuvve’den Fiil’e” Kitabı 32 Yıl Sonra Tekrardan 160. Kilometre Tarafından Yayınlandı

Basın Bülteninden Reşit İmrahor 23 Ekim 1993’te TRT 2’de Enis...

Benzer İçerikler

Solgun* – A. Afrail Gök

elimde kaygılarından solgun bir gül varbir buket mor sümbülgecenin göremeyeceği umutları, bitkileri topladımgüzelleştireceğim, ölümsüzleştireceğim güzel gülenleri ve sizler eksik çocuklar solukları kesikayakkabıları yırtık, gözleri çekik çocuklara...

Ama En Çok Bulantı – Onur Ocak

Günlerim böyle aynı olmasa Uyusam, uyusam Dünyanın anlamsızlığına ve buna gücenikliğime kısa bir mola Ona herhangi bir tanımla saldırma zahmetinde bulunmadan Aldım, dönüştürdüm Kafa kalınlığımı kalp dayanıklılığıma göre Beni o...

bütün bunları pencelerden gördüm, Ferdinand Bardamu. – Kadir Çakır

  I kemik sesi, ağıran yağmurluk. TEMA sobelendiğim bütün çocuklar çanı kucağıma düşürdü lağvediliş. BENEDICTUS ne talihsiz ağ. kangren tektip. cenazeyi andıran ödünsüz kalamazsa şenliğe dönüşecek ilenç. ne talihsiz bağ. cenazeyi andıran...