Sevginin Çıkmazı

Rabia Karabacak

                     

taşların elleri bembeyaz
bağrına bastığında acısı dinmiyor yine de

tek bir yaprak kımıldamıyor artık
cama bir kadın yansıyor
mutluluğu yakıştıramamış kendine

kayboluyor bir çarşafın izinde
perdeleri aralı, 
sarı sıcak ediyor sokak lambası yatağını

sevgilisini koynunda uyutmak istiyor 

kendine kıvrılmış soruyor:
"neyin hak arayışı bu, 
hangi sömürülüşün? 
aşk sınıfsal olmamalı!" 

-yüzeysel sevmeyi öğrenmeli
diğer herkes gibi sevmeliymiş, 
bunun sevgi olduğuna inandırmalıymış kendini-

sonra 
ağlıyor ağlıyor ağlıyor
hepsini de nasıl yutuyor böyle

büyük bir hain o
kendi yaşantısının içindeki

tanrılar biliyor
biliyorlar ve yakında Yahuda’ya gönderecekler onu

Lynkeus görebiliyor içini
geceden daha zifiri, katrandan daha karaymış 

susmuyor:
"sevgiye edeceğim itaat!"

Bir Cevap Yazın