Kaan Koç
bende bir anlamsın gerisi boş aklımı sabitlemek için açtığım aynı şarkı davulların neylerin udların düğününde sanki pistte eteklerinden değil etinden geliyordur saçıntı bir bebeği uyutur gibi al kollarına hayatı ağzı nerde yüzü ne biçim neye benzer diyerek sonra gücünü bir lambadan almış gibi bir mumdan mı yaşadığın yeri sevmek için bir esnafa dayamış olabilirsin sırtını görmedim kollarının ne geniş açıldığını henüz bilsem de sığan iklimleri delileri kötüleri sıkışsıkış doldurduğun cebine saatinin geçine telaşının asyasına gidişini her sabah bir koca sıfırla düştüğünü günün içine bende bir anlamsın gerisi boş dipdibe olalım ya da uzak ne var bunda bir şey söyleyemez ki etin bana üstüme çoktandır yağdırdıklarından başka yapışan onlar da tenime bir ikinci kişi gibi karın üstüne kazara düşen bir avuç tuz gibi kar yanar uzayan sakızlar bir yerde kopar işte bittiği çocukluğun noktamız kalan odur elinde ne olabilir sadece yapışyapış tadı eriyip gitmiş ağzında kıvamıdır aklında hayat sende bir akılda kalmadır gerisi boş yılgın düşük omuzlarınla uzaklara dal git kamburundur nihayetinde seni doğrultacak bir arabayı ateşe verecek gerekirse gülmek için banka soyup rejim değiştirecek geceköründe bunlardan alıkoyan nerde seni nerde canına binen sahip çıkmadığın anlam sen değil miydin yıllardır aynı sakızı ağzında büyüten kara yama yapmayı en iyi beceren biliyorum gün eksildikçe anlamdan çok dahasını kendine namus etmek geçiyor insanın içinden yetmiyor teri senin gözlerin koksa da bir adam daha bitmeden hep başa aldığım şarkının ömrü o koca sıfırın içine çiçek ekmeye yetmiyor anladıysam tırnaklarımı ikna ederek çıkardım ne anladığımı sulanmaktan solmaktan boşverilmiş saksılardan anlam balıkları bir balıkçı sandalının gölgesine saklanınca basit gelince sana seni doyurup soyamayınca yorgunluktan hayvan eşelediği toprağa gömülmüştür
Bir Cevap Yazın