Mihriban Kurt
I. kafesi göğsünde bir çocuk verecekti yaşamam diye kalbini geçmişte bir karaağaç yolcusuydu bugün yetim şimdi ölümü ağzında tutuyor güya kuş adımları hızlanıyor önünde uzun toprak toprakta kara gül adını parasız mezar taşlarına yazdırıyor II. esrik bir babası var haktan yana yüzü çerçeveleniyor boy aynalarında yazgısı elinde yitik hamallığı miras kalıyor belinde kuşak taşıyor evine oyunları tahta kasalarda içinde bir bebek plastik zımbalı göğsüne etten oyuncaklar sığdırıyor III. parmaklardan akan kana gözleri kapalı uyanıyor bir çocuğa kara evde tek odalı bir gecekondu elleriyle kuş vuran ilk oğlunu ölüme asıyor penceredeki halatın ucunda kara kambur elleriyle ilk salıncak haziran bir gecede kuruluyor IV. yalanıyla avunup vermemek için gece bekçisine bağlıyor örseli gözlerine sarı bir bezle raylarını renksiz trenin yüzüyle sarı bir dünyaya yolculuk yapıyor V. tophaneden düz gelen ayaklarına öğretemiyor bakmayı yokuş gültepeye bacakları göğünde iğreti çığlığını kırmızı defterine karalıyor -yokuş gültepe gülmekle çıkılmıyor!
*Ece Ayhan - Mektup Nadajlıdır Dom!
Bir Cevap Yazın